30 Eylül 2011 Cuma

WORKSHOP - Minyatür Objelerle Tablolar Hazırlıyoruz

Son zamanlarda minyatür objeler ve süslemeler çok revaçta. Gerçekten de inanılmaz sevimliler.
Ancak hazır tüm ürünler Çin malı. Minyatür ham obje satan mağaza aradık ve bulamadık. Derken oturduk ve bunların hamlarını yapmaya başladık. Tabii bu uzun bir zaman aldı çünkü bir tabloda bir çok minyatür obje ve süsleme kullanılıyor ve boyutlarındaki orantılar çok önemli. Sonunda çalışmalarımızı tamamlayabildik.
Minyatür tablo hazırlamak ve kendi tasarımını yapmak isteyen herkes için sadece bir günlük workshop hazırladık.
18 Ekim 2011 salı günü
09:00 - 15:00 saatleri arasında
atölyemizde keyifli bir çalışma yapacağız. Bu ilk çalışmamızda ağırlıklı olarak dikiş odası çalışmayı planladık.



Sırada daha neler var neler:))



Bu objeleri ilk gördüğümde elbette çocukluğum aklıma geldi. Gayet keyifli bir çocukluk yaşamıştım ama ona rağmen bunlar beni çok heyecanlandırdı. Demek "içimdeki çocuk" dedikleri böyle bir şey:)))
Hepinize çok ama çok keyifli günler diliyorum; hoşçakalın...

19 Eylül 2011 Pazartesi

SERAMİK GİBİSİ VAR MI?

Hele bir de el boyaması çalışınca tadına doyulmuyor. Bu modeli mutfak takımı yapmaya karar verdim, ne dersiniz? Model Gül Hocam'a ait.



Aynı ahşapta rölyef pasta olduğu gibi seramik çalışmalarında da bunlara uygun malzemeler var. İşte bu malzemeleri kullanarak boyutlu desen çalıştık ve eskitme yaptık.


Asıl en ilginç yöntemlerden biri de bu köpükler. Boyayı köpürterek bu efekti sağladık.


İşte ortaya çıkan...


Tüm seramik çalışmalarımı Duncan boyaları ile fırınlıyarak yapıyorum. Fırınlanmış seramik gerçekten çok daha başka duruyor. Fırınlamayı, boyanın kimyasal yapısına uygun olarak 1200 C ye kadar yapabiliyorum. Fırını almadan önce acaba tehlikeli olur mu diye çok düşündüm ama kullanması o kadar basit ve rahat ki, anlatamam. Ben sanırım seramik çalışmayı çoook seviyorum.

Bu arada bugün Meral aradı ve 2 Ekim'deki Blog Yazarları Buluşmasından bahsetti. Hemen mail attım ve onay geldi. 2 Ekim'de ben de orada olacağım. Çok keyifli bir gün olacağını düşünüyorum ve sabırsızlıkla bekliyorum.

Herkese çoook mutlu günler diliyorum.
Şimdilik hoşçakalın....

10 Eylül 2011 Cumartesi

Minyatür Bahçe

O kadar keyifliyim ki, kendimi nasıl ifade edeceğimi şaşırdım. Dünden beri bu minyatür bahçeyi süslemekle meşguldüm. O kadar çeşitli şekillerde süslemek (daha doğrusu oynamak:)) mümkün ki, elimde evirdim çevirdim baktım sonu yok. Artık blog sayfasında yer almalı dedim. Üzerindeki minik saksılara çiçekler konacak, çitin üzerine minik saksılar asılacak ama bunlar atölyede ve ben bir de bunun için yarını beklemek istemedim. Nasıl olsa tekrar çalışacağım:)) Mesela bankı pembe ya da kırmızı boyayabilirim. Diyorum ya, o kadar  çok şekillerde oynamak mümkün ki...












Bazı minyatür objeler yurtdışından getirtildi. Ahşap objeler ise Salih Bey'in ellerinden çıktı.

Bu kadar küçük objeleri boyarken biri büyük diğeri küçük 2 fırça ile çalıştım. Küçük fırça ile bolca boyayı yükledim, diğer büyük fırça ile (boya yüklenmemiş halde) fazla boyayı dağıttım. Bu sayede aralarda boya topakları oluşmasını engellemiş oldum. Ancak ağacı sprey boya ile çalıştım. Bir dahaki çalışmamda sanırım hepsini sprey boya ile çalışacağım, çünkü inanılmaz şekilde hızlı bitiyor ve ayrıca verniklemeye gerek kalmıyor.

Şimdi sırada dikiş odası, banyo, çalışma odası, oturma odası, mutfak...... var. Ve daha neler neler:))))

Şimdilik hoşçakalın......

8 Eylül 2011 Perşembe

YENİ OBJELERİMİZE DEVAM

Bazı okullar dönem içinde ara tatil yaptıkları için 1 hafta önceden açılıyorlar. Çocuklarım da bu hafta okula başlayacaklardan. Biraz hüzünlendiğimi itiraf ediyorum. Yine sabahın köründe kalkacaklar, yine akşam üzeri yorgun bir şekilde eve dönecekler vs. Tabii bunu onlara pek çaktırmıyorum. Öteki taraftan da atölyemde sezonu açacağım için inanılmaz bir heyecan içindeyim. Çünkü bu yaz, gerçekten çok değişik objeler ve projeler üzerine ve gerçekten titizlikle çalıştım. Bu çalışma ve titizlenmem hırslı bir insan olmamdan değil, sadece ve sadece bu işi çok çok ama çok sevmemden kaynaklanıyor.
Neyse kısa kesip yeni gelenlerden boyadıklarımı sergilemek istiyorum. Bu aralar nedense hep "vintage" tarzı çalışıyorum. Aşağıdaki panomun ipini takmaya fırsatım bile olmadı. Bir an önce resimlemek istedim. Nasıl olsa üzerinde başka çalışmalar yapılacak, o zaman ipi takılmış bir şekilde resimlerim diye düşündüm (e kendime bahane lazım ya:))


Farkettiyseniz ben çatlatma çalışmayı çok seviyorum. Ama çatlatma ara ara yerlerde gözükmeli. Objenin ara ara yerlerine çatlatma mediumlarını sürdüğünüz zaman medium sürülmemiş yerlerle aralarında gözü rahatsız edecek kadar farklılık ortaya çıkıyor. Bunun için sizlere önerebileceğim bir kaç yöntem var ki bunlardan en biri ve en kolayı objeyi zımparalamanız.


Obje üzerinde 1 den fazla teknik uygulamayı çok seviyorum. Bu bana sanki objeye hakkını vermek gibi geliyor.


Bu da yeni gelen objelerimden bir diğeri. Ben çok sevdim. Bunları 3 boy çalıştık; aşağıdaki kutu küçük boy olanı. Bu kutuların başına neler neler gelecek daha:))





Bu sene demir aksesuarları çok kullanacağım. Ama herhangi hafif metal yerine özellikle demir olmalarına özen gösteriyorum. Çünkü inanılmaz şekilde görüntü değişiyor. Evet demir aksesuarlar biraz daha maliyet getiriyor ancak o farka değiyor.



Bu sene yurtdışından kitaplar ve bir takım yardımcı malzemeler getirttim. Getirtmeye de devam ediyorum. O kadar farklı teknikler ve malzemeler var ki, anlatamam. Önce üzerlerinde detaylı çalışıp hepsini de sizlerle paylaşacağım, hem de en kısa zamanda.
Şimdilik hoşçakalın...

1 Eylül 2011 Perşembe

BİR VALİZ BİR BOHÇA VE BİR NİŞAN DAHA...

Bu aralar nişan üstüne nişan...
17 Eylül'de bir nişanımız daha var. Bu sefer kuzenim Ali ve sözlüsü Sinem için hazırlandık.
Mutlu, sağlıklı bir ömür yaşarlar inşallah.